Day: 9 Ekim 2014

Nakşın, Şiirin ve Şems’in Kenti -Tebriz-

Eğer doğuya ise yolculuğunuz, hem mekândır değişen, hem zaman…  Sihirli bir halının üzerinde uçarsınız, Kaf Dağı’nı geçersiniz. Bir var olur her şey, bir de yok… Neticesi murada ermek olan, gökten düşen üç elmayla kutlanan bir masalın içine düşmektir Doğuya yolculuk… Bu kez İran’a gitmeye karar verdik. İsa havarilerinin, Marko Polo’nun aklına uyup Mevlana gibi düştük […]

Boşnak Bahçe’de ölü bir deniz

Önce can eriği, sonra kiraz, ardından biz yeni yetmelerin sevdaları gibi çekine çekine gelirdi yaz. Yeşil sabahlara alışır ve her gün biraz daha soyunurduk kabanlarımızdan hırkalarımızdan. Gece olunca kaçmazdık rüzgardan. Varyemez’in Kahvenin arkasından başlayıp denize inen falezler boyunca şehrin bittiği yere kadar uzanan mahalle gırnata keman sesiyle canlanırdı. Okul yolu daha bir şenlenirdi sonra. Ceplerimizde […]

İki Mezartaşının Öyküsü

İlkinin adı Hristos’tu… Muhtemelen bundan yüz yıl kadar önce ölmüştü. İlginç bir öyküsü vardır tanışıklığımızın. İlginç, tesadüf dolu bir öykü… Anlatmasam olmaz. . . . Benim hatırladığım yıllarda Çantaköy heyelan sebebiyle iki kilometre güneydeki yeni yerine taşınmıştı. Boşaltılmış olan eski köy ise zamanın donup kaldığı bir eski zaman gravürünü andırıyordu. Geçmişteki görkemli devirlerin izleri olduğu […]

Başa dön